Özellikle mahkum ve yakınlarının umutla; yargı çalışanları Hakim, Savcı ve Avukatların heyecanla beklediği 8. Yargı paketi olarak bilinen ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Düzenlemeler 1 Haziran 2024’te yürürlüğe girecek olup; mahkum ve yakınlarını yeterince tatmin etmeyen paket İçerisinde birçok ekonomik, hukuki ve siyasal düzenleme yer alıyor.

Mahkûm ve yakınlarının ‘’Genel Af’’ beklentilerini karşılamayan düzenleme, ceza ve infaz konularında beklentileri karşılamamış durumda.

Bu konuda kapsamlı düzenleme ve gelişeler ise bir sonraki yargı paketi ve ya düzenlemelere kalmış gibi görünmekte.

Düzenlemenin içerisinde dikkat çeken konu başlıkları ise şöyle;

Özgürlüğü bağlayıcı ceza sebebiyle kısıtlanma kurumu değiştirilerek, ceza infaz kurumunda bulunma hali doğrudan doğruya kısıtlama nedeni olmaktan çıkarılıyor. Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin hukuka uygun şekilde sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacak. Hapis halinin devamı süresince vesayetin sona erdirilmesi, toplam 5 yıldan az olan hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin isteminin bulunması ve toplam 5 yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya mal varlığının korunması sebebinin ortadan kalkması halinde mümkün olacak.

Yine yeni düzenleme ile suçla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla bir günlük adli para cezası alt tutarı 20 liradan 100 liraya, üst tutarı ise 100 liradan 500 liraya yükseltiliyor.

Yeni düzenleme ile koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kapsamı genişletiliyor. Düzenlemeye göre, yakalama ve tutuklama işlemlerinin yanı sıra adli kontrol işlemlerine karşı, kanunda öngörülen başvuru imkanlarından yararlandırılmayan kişiler, tazminat isteminde bulunabilecek.

2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası kararları hakkında mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebiliyordu.

Bu kararlar hakkında Ağır ceza mahkemelerine itiraz yolu açık iken artık yeni düzenleme ile birlikte bu kararlara karşı İstinaf ve Temyiz Kanun yoluna gidilebilmesinin önü açılıyor.

43 maddelik yeni düzenlemenin beklentilere cevap vermemekle birlikte, daha öncesinde de hep söylediğim üzere yama, takıp çıkartma şeklinde bir düzenleme olduğu, Ceza Muhakemeleri Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve İnfaz kanununda, paket şeklinde kısmi düzenlemelerden ziyade genel ve kapsamlı bir düzenleme yapılması gerektiği tartışmasızdır.

Adaletin işleyişine cevap veren, mahkum ve yakınlarını tatmin etmekle birlikte toplumdaki cezasızlık algısını da değiştiren, hakim, savcı, avukat ve adli-idari personelin de hem çalışma şartlarını iyileştiren hem de adaletin daha etkin ve hızlı olabilmesini sağlayan düzenlemelerin hataya geçirilebilmesi temennilerimle..