Ali Ulurasba

Ali Ulurasba

AŞIRI GÜVEN VE BİLGİSİZLİĞİN KOMBİNASYONU

AŞIRI GÜVEN VE BİLGİSİZLİĞİN KOMBİNASYONU

Belki de en korkulması gereken insanlar aşırı güven sahibi olanlardır; onlar belki de bize tersten aslında kendilerine güvenleri olmadığını dolayısıyla korktuklarını ve korkularında kararlı olduklarını, her şeyi de yapabilecekleri mesajını veriyor olamaz mı?

Aşırı güven ve bilgisizliğin bir akrabalığı olduğu da söyleyebiliriz.

Hem anlamış olanların genellikle hayatta başarısızlığa uğramış olduğunu kabul etmek mi gerek?

Manevi veya değil ilerlemek için acı mı çekmeli?

İhtimal ki başarısızlık çok önemli ve verimli bir felsefi tecrübedir aşırı güven ve bilgisizliğin karşısında.

Çok zengin olmuş biri her şeyini kaybedince bir tavan arasında yaşamaya başlamıştı. Bir keresinde bana “İktidar elimdeki her şeyi aldı ama ona minnettarım çünkü her şeyi kaybederken Tanrı’yı buldum” demişti. Tanrı mı, kimin Tanrısı?

Bir başka arkadaşım evlenecekti. Tam düğün günü son anda müstakbel karısını ve herkesi bırakıp ortadan kayboldu. Sonrasında ise Kadıköy’de bir marjinal yaşantısı sürmeye başladı. İyi ki hayatta hiçbir hedef peşinde koşmayan bir adam. Onu her gördüğümde bilgece konuşur. Zafer kazandığını düşünen insan ise aksine sadece kendi şahsi hedefine odaklanandır.

Anlamış olanlar bütün insanlardır, anlamamış olanlar bir avuçtur.

Anlamış olmak nedir ki?

Anlamış olmaktan kaynaklı aşırı güvenin inşa ettiği bilgisizliğin farklı kombinasyonlarının temsilcisi insanlar var. Belki kendilerine bile inanamıyorlar, kendilerini sadece anlamış olmaktan kaynaklı; bir doğal afet gibi yaşayan insanlar.

Oyun olsun diye yaşamak…

Kendine bağımlı insanlar…

Aşırı güven ve bilgisizlik daima bir şeyin pişmanlığıdır.

Bazen insanlar karşısında düştüğüm dehşet inanca ve umuda dönüşüyor.

İnsan kolay bir varlık değil.

Kolay bir varlık değiliz sadece çevremize değil kendimize de zor insanız aslına bakarsanız.

Ancak şu bir gerçek ki bilgi insana güzelleştiriyor her bakımdan ve en başta da şu bizi elen veren dilimiz güzelleşiyor; belki de en başta dilimizin güzelleşmesidir bizi gerçek ve içi dolu bir özgüven sahibi yapan.

Çünkü şöyle de bir durum var: Söylem bilgiden gelir. Yani aslında dil bilginin ifade biçimidir.

Ve dil bizi özgüvenli mi yoksa bilgisiz mi ele verir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ulurasba Arşivi