Namık CEYHAN

Namık CEYHAN

KIŞ GELİYOR, HAZIR MISINIZ?

KIŞ GELİYOR, HAZIR MISINIZ?

Son birkaç gününü yaşadığımız sonbaharın en önemli özelliği dökülen yaprakların yanı sıra yaklaşan soğuk ve yağışlı kış mevsimi hazırlıklarının yapıldığı mevsim olmasıdır. Her mevsimin kendine göre güzellikleri olduğu gibi zorlukları ve bu zorlukları en az zararla atlatmak için alınması gereken tedbirler, bireysel ve kamusal olarak yapılması gereken hazırlıklar vardır.

Karınca ile Ağustos Böceği misali “sen yarını düşünmezsen yarın seni kim düşünür” hikâyesinde olduğu gibi; öncelikle vatandaşlarımızın, evlerimizde, apartmanlarımızda, kışa hazırlıklarını yapması, kamusal olarak da sokağımızda şehrimizde, ülkemizde küçük- büyük, yetkili- yetkisiz herkesin kendine göre yaklaşan kış aylarını düşünmesi, geçmişten ders alması ve hazırlıklarını tamamlaması gerekir.

Yıllardır gördüğümüz ve yaşadıklarımıza göre nerede o eski kışlar dediğimiz hava koşulları yaşanmasa da beraberinde getirdiği sorunlarda pek de değişiklik olmuyor. Bir düşünün bundan 40-50 yıl önce bu kadar araç, bu kadar yol, bu kadar geniş bir iletişim ağı olmadığı zamanlarda yoğun bir kar yağışı sonrasında şehirlerarası yollarda kalan insanlarımız ne yapmışlar, nasıl yaşamışlar, nasıl hayatta kalmayı başarmışlarsa günümüzde de pek fark var mı?

Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğine yaklaştığımız bugünlerde teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, iletişim olanakları ne kadar artarsa artsın? Yetkililer ne kadar uyarı yaparlarsa yapsınlar, eğer hala daha kuvvetli bir yağışta caddelerde su toplanıyor, rögarlar çekmiyorsa, bodrum katlardaki evlere su doluyorsa, dereler taşıyor, seller can alıyorsa, kanalizasyonlardan mikroplar etrafa dağılıyorsa, trafikte sürücüler mahsur kalıyorsa geçtiğimiz yıllardan hiç ders almamış hazırlıklar tamamlanmamış demektir.

Önümüzdeki kış aylarında da aşırı soğuk, kuvvetli yağış, yoğun kar yağışı, fırtına, seller, sisli puslu günler, derelerin taşması, çatıların uçması, evlere su dolması, çığ düşmesi, yolların kapanması, tarım alanlarının zirai don hadiseleri ile ürünlerin donması, seraların zarar görmesi, trafiğin kilitlenmesi, kanalizasyon tıkanmaları gibi olayların yaşanması olasıdır.

Geçen hafta sonu yağmur ve fırtına ile birlikte kış kendisini bölgemizde hissettirmeye başladıysa da tam anlamıyla kış geldi diyemeyiz. Ancak önümüzdeki aylarda yine yağmur yağacak kar yağacak inşallah. Tabii Allah afatından saklasın. Yoğun bir kar yağısı sonrasında bazı kesimler “Beyaz afet ve Kar felaketi” gibi olumsuz tanımlamalar yapsalar da haksızlık olur. Kar, felaket değil berekettir. Bu bereketin felakete dönmesi biz insanların elinde, bu tür hava koşullarının neden olabileceği olumsuzluklara önceden hazırlıklı olmak ve alt yapımızı güçlendirmek, tedbirli olmak, tedbir almak öncelikle yönetenlerin görevidir.

Bu tür olayları kriz değil de risk olarak görmeliyiz. Olduktan sonra kriz masası kurmak yerine önceden afet ve risk masası oluşturmak gerekir. Bu konuda tüm illerde kış hazırlığı için önceden afet ve risk değerlendirme plan ve programları yapmalı, işbirliği ve koordinasyon hazırlıkları tamamlanmalıdır. Konya Valiliğinin, Büyükşehir Belediye Başkanlığının AKOM merkezinin olması bu konuda önemli bir adımdır.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) yılın her mevsimi hava koşullarına göre tahmin ve uyarı sisteminde üzerine düşeni yapıyor. MGM tüm görsel ve yazılı basın dışında bugün hemen herkesin cep telefonuna dahi indirebildiği uygulama ile ya da sosyal medya hesaplarından uyarı ve tahminleri kısa sürede iletiyor. Hayatın her alanında her sektöre göre etkilemesi muhtemel hava koşulları beklentisi varsa yapılan her uyarı sonunda “vatandaşların ve yetkililerin tedbirli olmaları” ifadesi yer almaktadır. (www.mgm.gov.tr). Önümüzdeki günlerde bu uyarıları sıkça duyacağız.

Sonbahardan kışa geçmeye hazırlandığımız şu günlerde özellikle geceleri soğuk ve ayaz, gündüzleri güneşli ve nispeten sıcak günlerde en büyük sorun kaloriferlerin ne zaman yanacağı sorunudur. İlgili mevzuatına göre dış ortam sıcaklığı 14 derece ve daha aşağı düştüğünde yaşam alanlarında, binalarda soba ve kaloriferlerin yakılması uygundur. Tabii ki yakıtınız varsa. Bu konuda bina yönetimi ve apartman görevlilerinin hazırlıklarını tamamlaması gerekir.

İllerde Vali başkanlığındaki Mahalli Çevre Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan “Temiz Hava Eylem Planları” ile kış sezonu hazırlıkları için özellikle büyükşehirlerde hava kalitesinin artırılmasına yönelik olarak önemli kararlar uygulama konuyor. Eylem planında kış sezonunda yapılması gereken hazırlıklar, kullanılacak yakıtların özellikleri, hava kirliliğine karşı alınacak önlemler, izin denetim esasları belirtilmektedir. Pek çok kişinin bundan haberi var mı? Bilmiyorum; ama yine de merak edenler yaşadıkları ilin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri web sayfalarından öğrenebilirler.

Özellikle büyükşehirlerin en önemli çevre sorunu olan hava kirliğidir. Bu konunun seyri ile ilgili bilgilere www.havaizleme.gov.tr adresinden ulaşılabilir. Havanın sisli ve puslu olduğu günlerde doğal olarak hava kalitesi düşeceğinden hasta, yaşlı ve küçük çocukların dışarı çıkmaması uyarılarını da bu kış yine çok duyacağız.

Zor günlerde yardımımıza koşan Belediyelerin ilgili ekipleri AKOM, AFAD; UMKE, AKUT; Askeri birlikler, Jandarma, İtfaiye, Emniyet, Trafik ve Karayolları ekiplerinin kış hazırlıkları tamam mı?

Velhasıl, rahat ve huzurlu bir kış mevsimi geçirmek istiyorsak, son hazırlıklarımızı gözden geçirelim ve yukarıda saydığım veya sayamadığım pek çok çalışmaları şimdiden yapalım yoksa başımıza geldiğinde perişan olmayalım, kendimizi ve çevremizi de sıkıntıya düşürmeyelim.

Sonuç olarak yaşanan veya yaşanacak olan hadiseleri bu işin fıtratında var “KADER” mi diyeceğiz, yoksa önce tedbir alıp sonra Allah’a tevekkül mü edeceğiz? Yaşayıp göreceğiz. Allah yar ve yardımcımız olsun? Yine de siz kendi kış hazırlıklarınızı vakit geçmeden yapın. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Namık CEYHAN Arşivi
SON YAZILAR