Ali Ulurasba

Ali Ulurasba

DUYGUSALLIĞA GERİ DÖNMEK

DUYGUSALLIĞA GERİ DÖNMEK

İnsan yanlış anladıklarının doğrusudur. Kapitalizmle birlikte, özellikle yirminci yüzyıldan itibaren duygulara savaş açılmıştı. Romantizm şiire, romana, filmlere hapsedilmiştir sonra oradan ortadan kaldırması kolay oldu.

Duyguyu bedensel hazza indirgediğinizde ortaya çıkan şey akılcılık değil absürtlüktür. Trajedi de burada başlar. Her şey duygunun olmadığı rasyonalitenin o kendinden menkul mantığıyla erozyona uğrar, toksikleşir. Buradan sızan zehir bağımlılık yapar. Zevk veren bağımlılık aklı da ortadan kaldırır. Dolayısıyla duyguların olmadığı yerde artık akıl ve mantık da yoktur, sadece içgüdü vardır ki, vahşi kapitalizmin, yani postmodern kapitalizmin temel arzusu ve itkisi de budur.

İnsanların güdüleriyle hareket etmesi tüketici kültürün ana temasıdır.

Güdüleriyle idare edilen insan sürekli her konuda açtır. Açlığı doyuruldukça tokluk hissi vermez açlığı daha da derinleştirir, saldırgan hale getirir.

Oysa hepimiz duygularımızla düşünürüz. Varlığımız duygularla inşa olmuştur.

Kanunlar sonradan ortaya çıkmıştır. İnsan ateşin yaktığını, insan elinin sıcaklığını, bir bakışın gölgesi altında yaşanabileceğini, bir güzel sözün serinliğinde uyunabileceğini ve dahasını duygularıyla keşfetmiştir.

Yasa her zaman duygulardan sonra gelir ve duygulardan önce ortadan kalkar.

Her hakim yasaların kendisine verdiği yetkiyle ama vicdanıyla karar verir.

O yüzden savcı devlettir, hakim hak’kı im’ler.

Romantizme geri dönmeliyiz.

Duygularımıza geri dönmeliyiz.

İnsan duyguların insanıdır. Aklın insanı Hiroşimadır, gaz odalarıdır, savaşlardır.

Bir mermi ölümü çağrıştırır ama bir protez bizi hayata bağlayıcı unsurlar içerir. İnsanlar ayrı, neden çaresiz hayvanlara protez yapmaya uğraşıyoruz? Kırılmış bir ağaç dalı bizi nasıl oluyor da üzebiliyor?

Bizler duygu insanıyız. Bizler denge insanıyız. Duygu, akıl ve mantık birbirine ilham verir. Duygular suyun hayat verdiği gibi akla ve mantığa hayat verir.

Duygusallığı geri dönmek gerekir ve bu bugün için artık bu bir zorunluluktur.

Uzun lafın kısası olmaz: Sevmeyi yeniden öğrendiğimizde sadece öğrenmiş olmayacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ulurasba Arşivi
SON YAZILAR