Ali Ulurasba

Ali Ulurasba

DUYGUSAL BATIRMA

DUYGUSAL BATIRMA

İnsanlar korkar, korkarız.

Korkutuldukları için korkarlar. Şüphe, izolasyon, yabancılaşma gibi duygular insanları tedirgin eder, korkutur. Kişi kendisini kurban gibi hissetmeye başlar.

Korku duygu temellidir. Birçok şeyden korkuyor olabiliriz. Sonuçta korkarız.

Söylemle korkarız, birisi sürekli bağırıp çağırıyordur. Sembolle korkarız, bir başkası örneğin gamalı haç gibi kolye veya dövme taşıyordur.

Korkarız. Bir diğeri şiddete eğilimlidir ve bunu göstermekten çekinmemektedir, korkarız.

Herkes korku filmindeki gibi öfkeli katil değildir ve bizi de her şey korkutmaz ama korktuğumuz bir şey mutlaka olur.

Etkileşimlerde ve özellikle de ikili ilişkilerde birçok hissin oluşmasında korku etkilidir. Özellikle söylem temelli tedirginlik, korku bizi adeta inşa eder. İşten atılma, sevgili veya eşten ayrılma, çocuğunu kaybetme, sevdiklerinden uzaklaşma gibi korkular inşa eder hayatımızı.

İster itemez kurban rolünü oynarız. Kurban rolünün en temel göstergesi ise duygusal batırmadır. Hem duygularımızı içe bastırmaya çalışırız, hem de kendi kendimizi duygularımızın içine batırırız. Bir çok şeyi kendi kendimize yaşamaya başlarız. Yani kurban rolünü kendi kendimize kendimiz için üretiriz. Bu orta ve uzun vadede hoşumuza da gider. Çünkü artık karşımızdakinden korkumuzu içselleştirmişizdir ve bu bizde belirli bir oranda güven duygusu oluşturur. Yani ben

- bunu söylemediğim,

- şunu yapmadığım,

- şuraya gitmediğim vesaire şekildeki bir duygusal batırma, bizi kendi karanlığının ötesinde güvende tutar. Korkudan zehirlendiğimiz aklımıza gelmez. İlişki artık korkunun üzerine kurulu hale gelmiştir. Özne yiter. Birey ortadan çekilir. Kadın veya erkek “onu kaybetme” hissine karşı duygusal batırmanın bataklıkvari gezegeninde kendine bir yaşam alanı oluşturmaya çabalar.

Nafile. Her duygunun bir genleşme katsayısı vardır. Bu aşıldığında korku, korku duyanı bir şekilde (ortadan kaldırır veya cesaretlendirir) dönüştürür. Eğer dönüştürmüyorsa, duygusal batırma yöntemine kendi kendini maruz bırakmış kişi, kendiliğinin, kişiliğinin öldüğünden haberdar değildir. Korkunun kurbanı, kendisini korkutanın duygularına gömülür; kurban rolü, kurban olmayı sürekli ve sürekli sağaltır, varoluş artık kurban olmaya bağlı hale gelir.

Uzun lafın kısası olmaz: En korumacı duygumuz bizi ortadan kaldırır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ulurasba Arşivi
SON YAZILAR