Oğuzhan Akyener

Oğuzhan Akyener

Irak’ta Değişen Dinamikler

Irak’ta Değişen Dinamikler

Irak Başbakanı Kazımi geçen hafta ülkemize bir ziyaret gerçekleştirdi.

Ziyaret dâhilinde; terörle mücadele, enerji, su ve ticaretin geliştirilmesine yönelik 4 ana konu başlığı ele alındı.

Fakat bu ziyaret, zamanlaması ve olası neticeleri açısından son derece önemliydi. Neden mi?

***

Ziyaret öyle bir zamanda gerçekleştirildi ki;

  • Irak’ın düşen petrol fiyatları sebebiyle, önüne geçilemez bir ekonomik buhrana saplandığı,
  • Aylardır maaşların dahi ödenemediği,
  • IKBY’de ekonomik ve siyasi istikrar anlamında durumun daha da vahim bir hal aldığı,
  • ABD’nin Irak politikasında bir belirsizlik yaşandığı,
  • DAEŞ’in yeniden hortlayarak, birçok noktada saldırı paketleri servis ettiği,
  • Şii milislerin de ABD unsurlarına yönelik saldırılarına hız verdiği,
  • Pandeminin kontrolsüz bir şekilde yıkıma devam ettiği,
  • Ülkenin her yerinde huzursuzluğa bağlı gösterilerin arttığı,
  • PKK ve PYD güçlerinin Peşmergelerle çatıştığı,
  • Bağdat ve Erbil yönetimlerinin ilk defa bütçe ödemeleri ve petrol satışları hususlarında yapıcı müzakerelere başlayarak, ortak terörle mücadele takvimi oluşturduğu,
  • IKBY’nin petrol sevkiyatının SOMO bünyesinde ortak havuzdan gerçekleştirilebilmesi için Türkiye’nin acil desteğine ihtiyaç duyulduğu

Bir ortamda gerçekleştirildi…

Dolayısıyla referandum süreci ile ayyuka çıkan bağımsız bir Kürt devleti kurma vizyonu, Saddam’ın devrilmesinden bu yana ilk defa bu kadar derin bir çıkmaza girdi. (Şimdilik askıya alındı.) Aynı şekilde her şeye rağmen Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlanması ve Bağdat ile Erbil arasında reel bir entegrasyona gidebilme potansiyeli taşıyan adımlar da atılmaya başlandı.

***

ABD bu süreçte neyi gördü?

Irak’a 2003 yılından beri neredeyse 4 trilyon $’a yakın para gömen, karşılığında derin bir nefret, itibar kaybı, sivil ve askeri kayıplar yaşamanın yanı sıra, bölgeyi İran – Çin – Rusya nüfuzuna karşı daha da kırılgan bir hale sokan ABD, sanki Türkiye ile işbirliği sürecinin ne gibi kazanımları olacağını algılamaya başladı gibi…

Nasıl mı?

Irak’ta daha etkin ve Bağdat hükümeti ile daha köklü ilişkiler kuran bir Türkiye’nin mevcudiyeti, ABD’nin daha az para harcayarak;

  • DAEŞ ile etkin bir mücadele yürütebilmesi,
  • Rusya, Çin ve İran nüfuzunu azaltması,
  • Bu bağlamda Suriye ve Lübnan’da dahi! daha etkin bir terörle mücadele iklimi sağlanması,
  • Bölgenin kalkınarak, istikrara kavuşması,
  • Enerji arz güvenliğinin sağlanması anlamına geliyor da o yüzden…

***

O halde bundan sonra ne yapılmalı?

Ankara ve Bağdat yönetimi ile ortak olarak oluşturabilecek özel bir fon ile bölgesel kalkınma noktasında bazı adımlara başlanmalı…

(Klasik komisyon raporları üzerinden yürüyen verimsiz modellerin ötesinde) Varlık Fonu benzeri, finansal yetkinliği ve hareket kabiliyeti olan, devletler arası etkin entegrasyon süreçlerini kurgulamak için oluşturulmuş, pratik ve çözüm odaklı bir fon…

Bu fon ile yapılacaklar:

  • Irak’ın kuzeyinde yer alan ve geliştirilmeyi bekleyen (meşhur Kerkük sahası dâhil) bütün petrol ve gaz sahalarının bu fonun operatörlüğünde geliştirilerek, üretime alınması,
  • Hatta IKBY içindeki gaz sahalarının da benzer bir konseptte üretime alınarak, Irak’ın İran’dan gaz ve elektrik ithalatının önüne geçilmesi,
  • Kısa vadeli Irak’a Türkiye üzerinden elektrik sevkiyatı sağlanarak, ortak bir grid sistemi oluşturulması,
  • Bölge güvenliğinin sağlanmasına TSK’nın da destek vermesi,
  • Kerkük Ceyhan boru hattının 1+1+1 milyon varil kapasiteli olacak şekilde yeniden revize edilerek, inşa edilmesi,
  • Bu sayede Irak petrol ihracatının (Ceyhan üzerinden) kademeli olarak 2050’ye kadar 5 milyon varil / gün civarında arttırılarak, bölgenin kalkınmasına hizmet edilmesi,
  • Bölgenin uzun vadeli en büyük risklerinden olan su güvenliğinin sağlanması için Türkiye ve Irak sınırları dâhilinde ortak baraj ve HES projelerinin finanse edilmesi

Şeklinde olabilecektir…

Gerekirse bu fona ABD de ortak olabilecektir!

Ne dersiniz? Daha uygulanabilir ve etkin bir çözüm değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oğuzhan Akyener Arşivi
SON YAZILAR