Yılmaz TAŞÇI

Yılmaz TAŞÇI

Demiri Pas, İnsanı Yönetilemeyen Stres Bitirir…

Demiri Pas, İnsanı Yönetilemeyen Stres Bitirir…

Bu yazımızda özellikle insanın ayrılmaz bir parçası olan uzun ve sağlıklı ömrün katilleri arasında da sayılan stres konusuna kısaca değineceğiz.

Hız ve haz çağında yaşanan değişimler toplumun her kesiminde etkilemekte ve uygun tepkiler verilmediğinde beraberinde ruhsal sorunlara yol açabilmektedir.

Günümüzde stres sadece insanın değil, toplumun da ayrılmaz bir parçası olmuştur. Hastalıkların temelinde stres, ruhsal gerilimler ve psikolojik çöküntüler var olduğu konunun uzmanlarınca dile getirilmektedir.

Değişime Uyum sağlama, planlı olma, istikrarlı ve doğal hayat tarzıyla birlikte pozitif düşünme becerisine sahip ve maneviyatın önemine inanan kişilerde oluşan tepkiler sağlıklı olabileceği gibi, tersi durumlarında kişiden kişiye farklı dozlarda görülebileceğini de hesaba katmak gerekir.

İstenmeyen, stres oluşturan durumlar karşısında’’ Umut edebilme ve inanç duygusu’’ pozitif yönde etkili olacaktır.

İnancın olmadığı yerde umuttan söz etmekte pek mantıklı olmayacaktır.

İnancın ve umudun kaybolduğu kişilerde de benlik algılarında yıpranma, iradenin felce uğraması ve insanın negatif duygulara kapılması gibi istenmeyen durumlar ortaya çıkacaktır.

1976 yılında Selye tarafından fareler üzerinde yapılan deneye dikkat çekmek açıklayıcı olacaktır.

Bu deneyde sürekli strese maruz kalındığında, vücudun stresle başa çıkmak için gösterdiği çaba sonucunda, iç organlar zarar görmekte ve hayvanlar ölmektedirler. Selye, bu durumu hayvanların "Genel Adaptasyon Sendromu" denen bir çembere girmeleri olarak tanımlamıştır. Bu durum insanlar için de geçerlidir. Selye, bu sendromu üç aşamaya ayırmıştır.

Birinci aşamaya "alarm tepkisi" adını vermiştir. Bu aşamada organizma yüksek canlılık ve duygusallıkla beraber oluşan fizyolojik tepkiler vermektedir. Bunlar adrenalin salgılanması, kan basıncının yükselmesi ve kalp atışlarının artmasıdır. Daha sonra kaslar gerilir ve mideye hidrokiorik asit salgılanır.

İkinci aşama "direnme aşaması" dır ve bu aşamada bu fizyolojik semptomlar azalır fakat vücut hala stres kaynağıyla başa çıkmak için büyük miktarda enerji harcamaya devam etmektedir; vücudun direnci yavaşça tükenmeye başlar ve direnç azalır.

İkinci bir stres kaynağı ortaya çıkarsa organizma üçüncü basamağa gidebilir. Bu basamağı Selye "tükenme basamağı" olarak adlandırılmaktadır. Bu basamak ölümle sonuçlanabilir.

Prof. Dr. Nevzat TARHAN’ın Mutluluk Psikolojisi adlı eserinde dile getirdiği şu ifade oldukça dikkat çekici. Stres konusunda en geniş fizyolojik araştırmaları olan Hans Selye’nin stres hakkında şu tezi onu haklı çıkarıyor desek yanılmayız:

“Bugün yaygın hastalıkların çoğunun mikropların, virüslerin zararlı maddelerin veya her türlü dış etkenlerin yarattığı aksaklıklardan çok strese uyum gösterme eksikliğinden kaynaklandığını görüyoruz”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın “Hastalığın iyileşmesinde, hastalığa verilen duygusal ve zihinsel tepki ilaçtan daha önemlidir” ifadesi de bu konuda reçete olarak görülebilir.

Kadim kültürümüzde özellikle Osmanlı’da Strese karşı çözüm reçetesini de sunmak faydalı olacaktır.

1- Er-rızku Alallah: Rızkı veren Allah’tır, O’ndan başkasının önünde eğilme.

2- Tevekkeltü Al’allah: Vâzifeni icrâ et, Rabbine tevekkül et.

3- Ya Nasip: Nasibinde ne varsa, vakti geldiğinde seni bulur, olana şükret.

4- Ya Sabır: Vaktinden evvel çiçek açmaz, sabret.

5- Bu da Geçer Ya Hu: Sana verilenle ittibâ et, her şey gelip geçicidir. Bâkî (ebedî) olana razı ol.

Stres durumlarında İşin sırrı; arşın sahibine hakkıyla tevekkül etmektir…

Olaylar karşısında nasıl düşünceler oluşturacağımız beraberinde oluşacak hislerin şekillenmesine yol açacaktır.

Güçlü bir inanç ve irade, insana her türlü üzüntü ve stresi aşmasını sağlamaktadır.

Zorluklarla mücadelelerde algılanan tehlike durumları, kontrol ve işe yaramazlık duygusu düzeyleri, zihinsel değerlendirme becerileri, fizyolojik tepkiler, problemlerle başa çıkma stratejileri, zaman perspektifi ve algısı vb. kişiden kişiye farklılık gösteren durumlar stres yönetimini etkileyen faktörlerin başında gelir.

Stresi daha iyi yönetmek için, stresle ilgili düşünce biçimlerinizi ve tepkilerinizi anlamak önemlidir. Bu kazanımlar, stresle başa çıkma becerilerinizi geliştirmenize ve daha sağlıklı tepkiler geliştirmenize yardımcı olabilir.

1-xb676h-hlepn4uxvu-ikka.png

Yazımızı Mevlana Celalettin Rumi’nin işaretiyle bitirelim:

Her günün hâli, dünkü günün hâline benzemez. Hâller, ırmak gibi akar gider. Onu bağlayacak, akışını durduracak hiçbir şey yoktur.

Her günün sevinci, bir başka çeşittir. Her günün düşüncesinin başka bir tesiri vardır.

Ey genç, şu beden bir misafirhanedir. Her sabah o eve koşa koşa yeni bir misafir (dert, düşünce) gelir.

Sakın, “Bu misafir bana yük olur, kalır” deme. Biraz kalır, sonra yine geldiği gibi gider, yokluğa karışır.

O görünmeyen cihandan, gayb âleminden gönlüne gelirse, onu bir misafir say, onu hoş tut, güler yüzle karşıla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz TAŞÇI Arşivi
SON YAZILAR