Namık CEYHAN

Namık CEYHAN

YAŞANABİLİR ÇEVRE BİLDİRGESİ (Adaylara Çağrı)

YAŞANABİLİR ÇEVRE BİLDİRGESİ (Adaylara Çağrı)

Hepimizin ortak geleceği olan sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama hakkı konusunda Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak hazırladığım “Yaşanabilir Çevre Bildirgesini” 14 Mayıs 2023 Pazar günü gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı ve 28.ci dönem milletvekili seçimlerine katılacak tüm adaylara buradan sunmak istiyorum.

Ben, hemen her gün dinlediğimiz siyasi çekişmelerin neden olduğu olumsuzluklardan bahsetmeyeceğim. Bunları siyasi partilerin ve adayların seçim propagandalarında çokça dinliyoruz zaten. Burada yaşantımızın temel etkenleri ve olmazsa olmazı konularından ve adaylardan beklentilerimden bahsedeceğim:

· Sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamak anayasal bir haktır,

· Öncelikle bu dünyada tüm canlıların yaşama hakkına saygı duyulsun,

· Doğaya ve yaşam haklarına zarar veren kural ihlallerine göz yumulmasın,

· Hava kirliliğinin önlenmesi için daha etkili tedbirler alınsın, (temiz hava solumak istiyorum)

· Evlerimizde akan suların içilebilir seviyede olması için gereği yapılsın, (temiz ve sağlıklı su içmek istiyorum)

· Bütün gıdalara kolay ve ucuz fiyatla erişebilmek ve sağlıklı beslenmek istiyorum.

· Verimli tarım topraklarımız yok edilmesin. Tarımsal sit alanı olarak koruma statüsü ilan edilsin istiyorum.

· Endişeliyim! Gelecekte ekmek üretecek buğdayı yetiştireceğim toprak bulabilecek miyiz?

· Kutsal vatan topraklarımız yabancılara satılmasın,

· Toprağa küsen çiftçilerimize destek artırılsın, teşvik edilsin,

· Temiz enerji, yenilenebilir enerji kullanımı yaygınlaşsın,

· Atıkların çöp olmadığı (sıfır atık) bilinci daha fazla yaygınlaşsın,

· Sokaklardaki çöp kutuları etrafına geri kazanımı mümkün atıklar atılmasın,

· Geri kazanımın yaşam kültürü halini alması için daha fazla çaba sarf edilsin,

· Geleceğin anahtarının iklim değişikliğine uyumda saklı olduğu bilincinin herkes hissetsin,

· Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığından şehircilik kısmı ayrılıp daha çok çevreye odaklansın,

· Dinimizin de bir gereği olan israfın durdurulması için bizi yönetenler örnek olsun,

· Şehir içi trafik sorununun çözümü için alternatif güzergâhlar oluşturulsun,

· Sokakta trafik magandalarının gazabına uğramadan dolaşılsın,

· En küçük bir yağışta sokaklarımızın göle dönmesin, yağmur suyu toplama sistemleri yaygınlaşsın,

· Bir damla suyu dahi değerlendirilmesini, suyun boşa harcanmasın,

· Sulak alanları besleyen nehir ve derelere atık suların arıtılmadan deşarj edilmesin,

· Dere yataklarına, sulak alanların mutlak koruma sahalarına ev yapılmasın,

· Kentlerin planlamasında çevre koruma kuralları unutulmasın,

· Çevre ile ilgili yasal mevzuatlarda sık sık değişiklik yapılmasın,

· Yaban hayatının göç yollarını değiştiren plansız kentleşme ve imar çalışmalarına izin verilmesin,

· Milyonlarca insan evine ekmek götürecek para bulamazken bireysel alışkanlıkların israf çılgınlığına dönüştürülmesin,

· Sosyal devletin gereği yapılan yardımlar kişi onurunu incitmeyecek şekilde verilsin, ilan edilmesin,

· Televizyonlarda örf, adet ve genel ahlaka aykırı düşüncelerin yer aldığı dizilerin sergilenmesine izin verilmesin,

· Her akşam televizyonlarda aynı tartışmaları, gözümüzün içine baka baka yalan yanlış bilgilerin savunulmasını daha açık ifadeyle aklımızla dalga geçilmesin,

· En küçük bir sarsıntısı da acaba bina yıkılacak mı? Binamız sağlam mı değil mi? Endişesiyle yatağa girme korkumuzu yenecek tedbirler alınsın, (Afet ve Acil Durum Bakanlığı kurulsun)

· Hasta olmamak için onca çaba harcamamıza rağmen, ya hasta olursam sağlık harcamalarımı nasıl karşılarım diye düşünmek istemiyorum.

· Sürdürülebilir kalkınma için sürdürülebilir çevre ilkesine öncelik verilsin,

· Gıda güvenliğimizin sigortası konumundaki tarım çalışanlarının daha fazla desteklensin,

· Toprağına küsen çiftçilerle barışılsın,

· Neredeyse Avrupa’nın tamamında bulunan kadar yurdumuzda bulunan endemik bitki ve hayvan varlığının, biyolojik çeşitliliğin korunsun,

· Velhasıl ben ve benim yaştakiler için bundan sonra belki fark etmeyecek ama gelecek nesillerin (çocuklarımızın torunlarımızın) yaşamlarını sürdürülebilmesi için sağlıklı ve temiz bir çevre istiyorum.

Sonuç olarak unutmamalıyız ki;

Hiçbir ülkenin geleceği dünyanın çevresel geleceğinden ayrı düşünülemez. Geleceğin çağdaş Türkiye’sinde sürdürülebilir yaşam için ön koşul, “toprağın, suyun, havanın, iklimin ormanın, biyolojik çeşitliliğin” korunarak geleceğe taşınmasıdır. Geleceğin anahtarı ise iklim değişikliğine uyum sağlamaktır.

Ülkenin refahı ve kalkınması doğal hayatın ve çevrenin korunmasına bağlıdır. Yaşamın temel etkenleri olan doğal varlıkların, toprağın, suyun, yeşil alanların korunmasına öncelik verilmelidir. Olası kuraklığın, meteorolojik kaynaklı afetlerin, iklim krizinin etkilerinin, yokluğun ve yoksulluğun, gıda krizinin ve açlığın önlenmesinin olmazsa olmazı sürdürülebilir yaşam için sürdürülebilir çevre ilkesidir.

Dünya, sadece biz insanlar için yaratılmamıştır. İnsan, bu büyük düzenin sadece bir parçasıdır. Yüce yaratanın önemli ölçüde sadece bizlere verdiği zekâmızı, bencilliğimize kurban etmeyelim. Tüketerek ve kirleterek değil bölüşerek ve koruyarak mutlu olmayı öğrenelim.

Unutmayın, her şey sizin elinizde, bizim elimizde. Bugünlerde vereceğimiz kararlar, sadece ülkemiz insanının değil doğal hayatın ve ekolojik sistemin geleceğini de etkileyecektir.

Bunun için tüm siyasi partilere ve adaylarına çağrı yapıyorum:

Sizleri tüm canlıların (insan bitki hayvan) yaşam haklarını koruyan, stratejik kalkınma planlarınızda iklim krizini ciddiye alan programlara yer vermeye; bugünün değil gelecek nesillerin haklarını da tanıyan politikalar üretmeye davet ediyorum:

Eğer siz: “Elinizde bir fidan varsa kıyametin o anda kopacağını bilseniz de onu dikin” diyen bir Peygamberin ümmeti olmaktan onur duyuyorsanız,

Eğer siz: “Yaş kesen baş keser” diyen Fatih Sultan Mehmet’in torunları olmaktan gurur duyuyorsanız,

Ve eğer siz: “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” diyen Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün emanet ettiği Cumhuriyetin bekçisiyim diyorsanız. (ki ben diyorum)

Toprağınıza, yeşil yaprağınıza ve ay yıldızlı bayrağımıza sahip çıkın!

MUHTAÇ OLDUĞUNUZ KUDRET DAMARLARINIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.

Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Namık CEYHAN Arşivi
SON YAZILAR